Login:
Password:

Forgot password? Register

Article


7
Bu da geçer… (Political)
Posted 10 years ago by
Balamir Han    
Report



Seyyahın yolu uzak bir diyarda şirin bir köye düşer. Köylülere, tanrı misafirini ağırlayacak biri var mı diye sorar.

Köylüler, seyyaha, ancak çiftlik sahibi Şakir diye birinin yardımcı olacağını ve oraya gitmesini söylerler.

Seyyah yoldayken birkaç köylüyle daha sohbet eder. Köylülerden Şakir’in, o yörenin en zenginlerinden biri olduğunu birde Haddad isimli bir başka çiftlik sahibi olduğunu öğrenir.

Seyyah, Şakir’in çiftliğine ulaşır. Köylülerin dedikleri gibi Şakir misafirini çok iyi karşılar. Seyyah çiftlikte yer, içer ve dinlenir. Şakir'e ve ailesine kendisini çok iyi ağırladıkları için teşekkür eder ve tekrar yola çıkmadan önce der ki:

Böyle nimetlerle ödüllendirildiğin ve zengin olduğun için hep şükretmelisin.


Şakir de seyyaha der ki:

Zenginlik dediğin nedir ki, hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Bazen gerçek, görünen değildir. Bu da geçer…


Seyyah, Şakir’in yanıtını uzun uzun düşünür… Aradan birkaç yıl geçtikten sonra, seyyahın yolu yine aynı köye düşer. Şakir'i ziyaret ederim, beni yine güzelce ağırlar diye düşünür. Köylülerle konuşurken Şakir’in fakirleştiğini Haddad’ın yanında çalışmaya başladığını öğrenir.

Seyyah, Şakir’i merak eder ve Haddad’ın çiftliğine gider. Şakir’i eski püskü elbiseli, birazda yaşlanmış halde bulur. Nasıl oldu da hizmetkar olduğunu sorar. Şakir çiftliğinin bir sel felaketinde yıkıldığını, tüm hayvanlarının telef olduğunu, topraklarının da işlenemez hale geldiğini, tek çare olarak selden hiç zarar görmemiş ve biraz daha zenginleşmiş olan Haddad'ın yanında çalışmak zorunda kaldığını anlatır. Seyyah, Şakir’ in haline üzülür.

Şakir, yine de seyyahı bir yere bırakmaz, son derece mütevazi olan evinde misafir eder. Kıt kanaat yemeğini onunla paylaşır.

Seyyah, vedalaşırken, Şakir’e olup bitenlerden ne kadar çok üzgün olduğunu söyler ve Şakir’den su yanıtı alır:

Üzülme… Unutma, bu da geçer…


Uzun yıllar geçtikten sonra, seyyahın yolu yine aynı bölgeye düşer. Eski dostuna ziyarete gider. Bir süre önce ölen Haddad'ın, ailesi olmadığından, bütün varını yoğunu, en sadık hizmetkarı ve eski dostu Şakir'e bırakmıştır. Şakir, Haddad’ın konağında oturmaktadır. Büyük arazileri ve binlerce sığırı ile yine o yörenin en zengin insanı olmuştur. Seyyah, eski dostunu iyi gördüğü için ne kadar çok sevindiğini dile getirdiğinde yine aynı yanıtı alır:

Bu da geçer…


Birkaç yıl sonra Seyyah yine Şakir’i arar. Ona bir tepe gösterirler. Tepede Şakir’in mezarı vardır ve mezar taşında şöyle yazmaktadır:

Bu da geçer…


Seyyah, üzgün bir şekilde, “Allah Allah, ölümün nesi geçecek?” diye düşünür ve gider.

Ertesi yıl, Seyyah, Şakir’in mezarını ziyaret etmek için geri döner ama ortalıklarda mezar falan kalmamıştır. Büyük bir sel gelmiş, bütün tepeyi silmiş süpürmüş ve Şakir’in mezarından geriye hiç eser kalmamıştır.

O yıllarda, ülkenin sultanı, kendisi için çok değişik bir yüzük yapılmasını ister. Bu öyle bir yüzük olacaktır ki, sultan mutsuz olduğunda umudunu tazeleyecek, mutlu olduğunda da, mutluluğun rehavetine kendini kaptırmasını önleyecektir.

Hiç kimse, sultanın istediği gibi bir yüzük yapamaz. Sultanın kuyumcusu seyyahın eski bir dostudur, ondan yardım ister. Seyyah, nasıl bir yüzük yapacağını dostuna söyler.

Kuyumcu yüzüğü hazırlar ve yüzük sultana sunulur. Son derece sade bir yüzüktür bu, Sultan yüzüğü inceler ve gözü üzerindeki yazıya takılır. Üzerinde biraz düşünür ve yüzü aydınlanır. Tam da istediği gibi bir yüzük olduğu için mutlu olur.

Yüzüğün üzerinde ne mi yazıyor?

Bu da geçer…



Bu da geçer Ya Hû’ sözünün aslı bundan bin küsur sene önceye, Bizans dönemine uzanır. Bizanslılar, fena bir işe uğradıkları zaman ‘Bu da geçer’ mânâsına gelen ‘k’afto ta perasi’ demektedirler. İbare, Selçuklular zamanında İran taraflarına geçer; ama Farsçalaşıp ‘in niz beguzered’ olur; Osmanlılar devrinde Türkçe söylenip ‘bu da geçer’ yapılır. Derken, tekkelerde ve dergâhlarda da benimsenir ve sonuna ‘Ya Allah’ mânâsına gelen bir ‘Ya Hû’ ilave edilip ‘Bu da geçer Ya Hû’ haline gelir.

Ve son olarak bunla alakalı olduğu için hoş bir tasavvuf eseri…


Celâliyle zâhir olsa, bu da geçer be yâ hu…
Cemâliyle âyan olsa, bu da geçer de yâ hu…

Bî karardır felek, daim döner durmaz bir an,
Dursa bir an, ne yer kalır ne gök kalır be yâ hu…

Kâh-ı zulmet, kâh-ı envâr birbir ardın devreder,
Kâh-ı lütuf, kâh-ı kahır, ondan olur be yâ hu…

İmtihan için oluptur daima neş’e, azâb
Sen, “sen”i bilmek içindir, kahrı lütfu be yâ hu…

Fâniya vird-i daim et bu sözü her zaman,
Gece gündüz hatırından hiç çıkmasın be yâ hu

Celâliyle zâhir olsa, bu da geçer be yâ hu…
Cemâliyle âyan olsa, bu da geçer de yâ hu…

Lütfi Filiz







Sefa Sür
Geçmiş günü beyhude yere yâd etme,
Bir gelmemiş an için de feryat etme
Geçmiş gelecek masal bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.

Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.

Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek,
Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek,
Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün...
Zira senin üstünde de otlar bitecek

Ömer Hayyam


Previous article:
Yüksek Makamın Alçak Vekiline (10 years ago)

Next article:
Müzakereler, Milliyetçilik,Bombalar ve Anayasa (10 years ago)

E-Sim
Free strategy browser game.
This server is closed

 160+ Countries
 ~40k active users
 15 seconds to register

About the game:


USA as a world power? In E-Sim it is possible!

In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth. Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be efficiently managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation. Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the game.

Work for the good of your country and see it rise to an empire.

Activities in this game are divided into several modules. First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress as a fighter. You will work in either private companies which are owned by players or government companies which are owned by the state. After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock company and enter the stock market and get even more money in this way.


In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.

"E-Sim is one of the most unique browser games out there"

Become an influential politician.

The second module is a politics. Just like in real life politics in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes. From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability to run for the head of the party you're in. You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself. Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you. You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state (for example, who to declare war on). Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have a good plan and compete for the votes of voters.


You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.

The international war.

The last and probably the most important module is military. In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control over territories which in return grant them access to more valuable raw materials. For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on their territory. You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life as a pacifist who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling products).


At the auction you can sell or buy your dream inventory.

E-Sim is a unique browser game. It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth according to their own. So come and join them and help your country achieve its full potential.


Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.


Take part in numerous events for the E-Sim community.


forum | Terms of Service | Privacy policy | Support | Wikia | Alpha | Luxia | Primera | Secura | Suna | Epica | Versa | Chimera | esim political game
Play on